ENFLASYON VERİLERİ AÇIKLANDI
Peki bu veriler ışığında bizi ne gibi gelişmeler bekliyor?

TÜFE, Temmuz’da aylık bazda %9,5 ile piyasa beklentilerinin üzerinde artarak yıllık bazda %47,8’e yükseldi. Önceki ay %38,2 seviyesindeydi.
ÜFE, aylık bazda %8,2 artışla yıllık %44,5 'a yükseldi, Haz.23 seviyesi %40,4'tü.
Çekirdek enflasyon ise aylık bazda %9,6 artışla yıllık bazda %56,1 açıklandı. Önceki seviyesi %46,6 idi. Aylık bazda tüm ana harcama gruplarında yükseliş mevcut, en yüksek artışlar %17,75 ile ulaştırma, %13,61 ile sağlık ve %11,17 ile lokanta ve oteller gruplarında görülüyor. Böylelikle, yıllık TÜFE 3 yıl sonra ilk defa ÜFE’yi aştı. ÜFE-TÜFE makası 2,2 puandan -3,3 puana gerilemiş oldu. TCMB'nin açıklaması yılsonu 58% seviyesindeydi ancak artık yıllık enflasyon rakamalarında yeni bir yükseliş trendinin başladığını söyleyebiliriz. Çünkü TCMB’nin yılsonu tahmininin gerçekleşmesi için yılın geri kalanında TÜFE’nin aylık %3,7 seviyesinde olması gerekli ki bu ay açıklanan 9.5 seviyesi ardından böyle bir yavaşlama beklentisi mevcut değil. Kur seviyesinde gözlenen yükseliş, yakın dönemde yapılan vergi ve ücret artışları, yüksek enflasyonun ana belirleyicileri. Ki vergi kaynaklı zamların çoğunluğunu Temmuz ayı ortasından itibaren yapıldığı için yukarı yönlü etkilerin Ağustos verilerinde de gözleneceğini ekleyebiliriz. Bu durumları göz önüne alınca yıl sonunu resmi olarak yüzde 60 ila 70 aralığında kapatmamız muhtemel görünüyor. Akaryakıt fiyatlarının hızlı şekilde 19'lardan 36'ya tırmanması ve devamının beklenmesi bu savı destekliyor. Son dönemde harcamaların kısılarak enflasyonun düşürülmesi için krediler tarafında yine sınırlama gördük. Bu üretim yapan firmaların kaynak akışlarını sınırlıyor. Diğer taraftan özellikle sanayi tarafında dış girdiye bağımlıyız. Kur artarken de üretim maliyeti artıyor. Üretim maliyeti artınca bu tüketici ürünlerinde fiyat artışına sebep oluyor ve enflasyon tetikleniyor. Enflasyon artınca ücretlere zam geliyor ki seçime giderken yüne ücret zammı bekleniyor, artan ücret yine harcamaya dönüyor ve tekrar enflasyon tetikleniyor. Peki bu sarmal nasıl aşılacak? Yerli üretimin artması ve dış girdiye bağımlılığın azalması ve ek olarak yurt dışından Türkiye'ye yatırım çekilmesi ile döviz girdisi döviz bolluğu yaratılması gerekiyor. Turizm tarafında iyi haberler almamız gerekiyor. Kısa vadede ise böyle bir durum görünmüyor, önümüzdeki yıl kur ve enerji fiyat artışları ile yüksek enflasyon oluşacağı beklentisi ağır basıyor. Bu gelişmeler ile birlikte yatırımcılar ne yapıyor ve fırsat nerede dersek; mevduat yüzde 30'lar ile yüzde elli enflasyonun altında kalıyor. Kur 27'lerde uzun süredir sabit seyrediyor. Tahvil ancak Tüfe'ye endeksli tarafta fırsat verse de yine enflasyonu yenemiyor. Bu sebeple borsa tarafına yüklü girişler ile o tarafta fırsatlar devam ediyor. Yabancılardan son 10 yılın en uzun hisse alım serisini gördük. 27 Temmuz haftasında 178,9 milyon USD yurt dışı yerleşikler hisse alımı yaptı. Borsa için yeni zirve hedefler bekliyoruz. 7.500 olan zirve hedef seviyesi yerine 8.200'ler olası. Kar satışları dönemsel görülüp düzeltmeler elbette olacaktır ancak enflasyon üzeri yeni bir ürün oluşamadıkça tekrar yukarı yapabilecektir. Bol kazançlar dilerim.