top of page

DEPREMİN TÜRKİYE EKONOMİSİNE ETKİLERİ VE MALİYETLER



Büyük bir afet yaşandı. Kahramanmaraş merkezli deprem Malatya, Adıyaman, Hatay, Kilis, Adana, Osmaniye, Şanlıurfa, Gaziantep ve Diyarbakır'ı da etkiledi. Elazığ’ı da eklediğimizde 11 ili kapsayan büyük bir afetten bahsediyoruz.


Öncelikle ülkemizin başı sağolsun. Ölenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve yaralılara acil şifalar diliyorum. Umarım yaralarımız hızla sarılır, güvenle yaşadığımız sağlıklı günlere kavuşuruz. Bu acılar elbette unutulmayacaktır ve ek olarak tekrar aynı acıların yaşanmaması adına çıkarılacak son derece önemli dersler bulunmaktadır.


Peki bu süreci hızla ve güvenle ilerletmek üzere neler yapılabilir, bu süreçte ülkemizi nasıl bir ekonomik maliyet beklemektedir? Bu ekonomik maliyet ülkemize ek ne yükler getirecektir?


Bu bölgede yeniden yapılanmaya gidiliyor olacak. Sadece barınmak üzere konut ihtiyacı değil bölgedeki tüm yaşamsal ihtiyaçlardan bahsediyoruz. İletişim, elektrik, doğalgaz altyapısı, hastane, okul, yollar ve daha bir çok ihtiyacın karşılanması gereken, güvenli zeminde sağlıklı yapıların oluşması gereken uzun bir yol var önümüzde.


Bölgedeki mevcut duruma ve rakamlara bakacak olursak;

10 ilde 13,5 milyon nüfus mevcut,

10 ildeki toplam hasıla GSYH içerisinde %9,3 paya sahip (2021 verilerine göre)

10 ilde ülke tarımının %14,3 payını karşılayan bölge,

10 ilde ülke tarımının %11,2 payını karşılayan bölge,

10 ilde ihracatın %9’unu karşılayan bölge.

Kalan diğer maddelerde de bölgenin katkısının ortalama %10 oranında olduğunu ekleyebiliriz.


Tabi tüm bunlar için yüklü bir maliyet oluşuyor. Çeşitli kurumlar farklı maliyetler telaffuz ediyorlar.

JP Morgan, depremlerin bina ve altyapıya verdiği doğrudan hasarın yarattığı maliyetin GSYH’nin yüzde 2,5’i, yani 25 milyar dolar seviyesinde olacağı tahmininde bulunuyor.


Financial Times ve konut şirketleri 60 ila 100 milyar USD arası kayıptan bahsediyor.


Goldman Sachs ise 99 depreminin 3 katı bir bölgenin etkilendiği varsayımı ile depremin GSYH'ya maliyetinin %1'in oldukça altında kalabileceğini iletiyor.


Türkonfed ise 84 milyar USD zarar olduğunu paylaşıyor. ‘’70,75 milyar doları konut zararı, 10,4 milyar doları milli gelir kaybı ve 2,91 milyar doları işgünü kaybı olmak üzere toplamda 84,06 milyar USD hasar.


Maliyetler arasında bu kadar geniş aralık olması çok normal çünkü bugünden zararın boyutunu net bilmek mümkün değil. Örneğin 5 ilde 1,5 milyondan fazla konut olduğu düşünülürse, bir de bu kapsama hastane, okul, kamu binaları gibi diğerlerini de ekleyerek 50 milyar USD konut inşası için gerekeceğini ve maliyetin tamamının 80 Mia USD civarına varacağını söylemek gerçekçi olacaktır.


Hali hazırda depremin Türkiye ekonomisinde milyarlarca TL yeniden inşa maliyeti yaratması ve büyümede bu yıl gerilemeye neden olması bekleniyor. 2023 yılında öngörülen yüzde 3 civarı büyümeden en az %1, belki %2 puanlık düşüş olmasını beklemek mümkün açıklamaları ağırlık kazanıyor. Üretim kaybından oluşacak maliyeti ekleyecek olursak 10% daha ek maliyet oluşacağını iletebiliriz. Bu maliyeti 2-2,5 yıla yayacak olursak da 100 milyar USD civarı toplam maliyetten bahsedebiliriz. Yani sadece servet üzerindeki maliyet etkisi haricinde üretim kaybımızın milli gelir üzerindeki etkisini eklememiz gerekiyor.


Bu da son derece ciddi bir tablo ortaya koyuyor.


Umarız yaralarımız hızla sarılsın ve güvenle geleceğe ulaşalım.

54 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page